Bu mektup Kur’an dilinin “Hās” dil olarak adlandırılması ve ümmet tarafından resmi dil olarak kullanılmasını önermektedir.
Vicdan sahiplerinin kullandığı dil bir olmalı. Etkin iletişim sayesinde zulmü önleyip, adaleti baki kılabilecekleri bir dil. Herhangi bir cahiliye fesadının türememesi için bu dile “Hās” dil diyelim. Hem yaratıcının tercihi olması hemde kabiliyetli olması sebebiyle Kur’an dilini “Hās” dilimiz olarak tercih edelim.
Milletler arası resmi dil olarak “Hās” dili kullanalım. Öğrenilmesi için gerekli teşviği ve tertibi de uygulayalım. Diğer tüm dillerdeki eserleri bu dilde toparlayalım. Yeni eserleri Hās dilde yazalım.
Gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras, birliği sağlayacak tek bir dile sahip olmaktır. Bu birlik zulmü engelleyecek bir zırh olacaktır.
Tek bir dil; bilginin yayılmasını sağlayacak, refahı arttıracak, milletlerin ufkunu genişletecek, ümmeti kuvvetledirecek ve diğer bir çok faydasıyla birlikte ebedi saadete ulaştıran Kur’an’a vakıf olmayı kolaylaştıracaktır.
Kendimize, nesillere, milletlere, ümmete ve varlığa hayrı olacak bir iş yapmak istiyorsak, bu iş Hās dil olacaktır.